uymak, benzemek.
The play does not agree with the book: Temsil, asıl kitabına benzemiyor.
uygun olmak, iyi gelmek.
This climate does not agree with me: Bu iklim bana iyi gelmiyor (dokunuyor).
bir planı bazı şartlarla kabul etmek
Verb
bir konuda biriyle anlaşmak
Verb
biriyle aynı fikirde olmak
Verb
biri ile fikren uyuşmak
Verb
birinin görüş üyle uyuşmak
Verb
birinin görüşüyle uyuşmak
Verb
biriyle bir konuda anlaşmak
Verb
biriyle bir konuda aynı görüşü paylaşmak
Verb
biriyle bir konuda uzlaşmaya varmak
Verb
biriyle bir konuda uzlaşmak
Verb
bir konuda birine katılmak
Verb
biriyle bir konuda anlaşmaya varmak
Verb
biriyle bir konuda aynı fikirde olmak
Verb
birşeye göre çekilmek
Verb, Linguistics
birşeye uyum sağlamak
Verb, Linguistics
birşeye göre çekimlenmek
Verb, Linguistics
birşeyin doğru olduğunu düşünmek
Verb
birşeyi haklı bulmak
Verb
Tam aynı fikirdeyim.
Sentence
Kesinlikle katılıyorum.
Sentence
Kelimesi kelimesine katılıyorum.
Sentence
Aynen katılıyorum.
Sentence
Kesinlikle aynı fikirdeyim.
Sentence
Aynen katılıyorum.
Sentence
Kesinlikle aynı fikirdeyim.
Sentence
Kelimesi kelimesine katılıyorum.
Sentence
Kesinlikle katılıyorum.
Sentence
Tam aynı fikirdeyim.
Sentence
Kesinlikle katılıyorum.
Sentence
Kelimesi kelimesine katılıyorum.
Sentence
Tam aynı fikirdeyim.
Sentence
Aynen katılıyorum.
Sentence
Kesinlikle aynı fikirdeyim.
Sentence
Aynen katılıyorum.
Sentence
Kesinlikle aynı fikirdeyim.
Sentence
Kesinlikle katılıyorum.
Sentence
Tam aynı fikirdeyim.
Sentence
Kelimesi kelimesine katılıyorum.
Sentence
birini rahatsız etmek
Verb, Food-Kitchen
birinin midesine dokunmak
Verb, Food-Kitchen
birine dokunmak
Verb, Food-Kitchen
birini hasta etmek
Verb, Food-Kitchen